Gönderen admin , 24 Kasım 2010 13:16

Hz. Mehdi (as) geldiğinde bazı kimseler Kuran'ı hurafelerle yorumlayarak Hz. Mehdi (as)'a karşı mücadele edecektir

Fazl bin Yesar şöyle der, İmam Caferi Sadık aleyhisselam’ın şöyle buyurduğunu duydum; "Doğrusu Kaimimiz (Hz. Mehdi (as)) kıyam ettiğinde, Resulullah (sav)’ın cahiliye dönemindeki halktan gördüğü muamelelerden daha şiddetlisi ile karşılaşacaktır. Şöyle arzettim: "Bu nasıl olacak?"

Şöyle buyurdu: "Resulullah halka geldiğinde halk taşlara, kaya parçalarına ve tahta parçalarına tapıyordu. AMA KAİMİMİZ (HZ. MEHDİ (AS)) KIYAM ETTİĞİNDE (ZUHUR ETTİĞİNDE) HALK ALLAH’IN KİTABINI KENDİLERİNE GÖRE YORUMLAYARAK ONU DELİL OLARAK GÖSTERECEKLER." Sonra şöyle buyurdu: "Allah’a andolsun ki tıpkı sıcak ve soğuğun evlerine girdiği gibi, onun adaleti de onların evine girecektir.” (Gaybetu'l Numani, sf 350)

Gönderen admin 13:12

Hz. Mehdi (a.s.), aynı Hz. Davud (a.s.) gibi vehbi ilim sahibi olacak Allah'ın ilhamıyla hükmedecektir

Şeyh Müfid şöyle diyor:
KAİM-İ AL-İ MUHAMMED (S.A.V.) (HZ. MEHDİ (A.S.)) KIYAM ETTİĞİNDE AYNI HZ. DAVUD GİBİ YANİ BATİN HASEBİYLE (GEREĞİNE UYGUN) HÜKMEDECEK, ŞAHİDE GEREK DUYMADAN HÜKMEDECEK. ALLAH HÜKMÜ ONA İLHAM EDECEK VE O DA İLAHİ İLHAMA GÖRE HÜKMEDECEK.
(İrşad, Şeyh Müfid, sf. 365, 366)

Gönderen admin 13:10

Hz. Mehdi (a.s.) Kuran ahlakını tüm dünyaya hakim kılacaktır

Onların (Hz. Mehdi (a.s.) ve talebelerinin) kalpleri çelik parçaları gibi olacaktır. Onlarda biri kırk kişinin gücüne sahip olacaktır. YERYÜZÜNÜN HAKİMİYET VE ÖNDERLİĞİ ONLARIN ELİNDE OLACAKTIR. Hisal, (Şeyh Saduk), Haraic-i Ravendi, Bihar-ül Envar, c: 52, sf.317-335

Gönderen admin 13:08

Hz. Mehdi (a.s.) Türk İslam Birliğini kuracak ve dünyaya huzur, barış ve güzellik getirecektir

HZ. MEHDİ (A.S.) DÖNEMİNDE FİTNE VE KAVGA ATEŞİ SÖNECEK. ZULÜM GECE BASKINI VE YAĞMALAMA ADETİ KALKACAK. SAVAŞLAR YOK OLACAK.
(EL MEHDİYY-İL MEV’UD, C:1, SF. 264)

Gönderen admin 13:04

Peygamberimiz (s.a.v.), Hz. Mehdi (a.s.)'ın zuhur yerinin güzide, yani insanların beğendiği, seçkin bir semt olacağını bildirmiştir

Ebu Naim Abdullah bin Ömer (r.a.)’dan rivayet edilmiştir. Allah rasulü sav şöyle buyurmuştur?
HZ. MEHDİ (A.S.) KERİME DENİLEN BİR KÖYDEN ÇIKAR.”
(Nurul ebsar, Ehl-i Beyt, Oniki imam, kutuplar ve mezhep imamlarının menkıbeleri, Şeblenci, sf, 590)
Kerime: Şerefli. * Güzide, seçkin, kıymetli şey.

Gönderen admin 12:58

Hz. Mehdi (a.s.) delalet ve sapkınlık kalelerini yıkacak, insanların tek Allah'a iman etmelerine vesile olacaktır

Dünyayı fitne ve düşmanlık sardığında, her yer zulüm, fesad ve yağmayla dolduğunda, DELALET VE İNHİRAF (DOĞRU YOLDAN SAPTIRAN) KALELERİNİ YIKMAK, KARANLIK VE TAŞ KALPLERİ TEVHİD (ALLAH’IN BİRLİĞİ, TEKLİĞİ), İNSANİYET VE ADALET NURUYLA AYDINLATMAK İÇİN ALLAH BÜYÜK İSLAHATÇISINI GÖNDERECEKTİR.
(El Mehdiyy-il Mev’ud, c:1, sf. 310)

Gönderen admin 12:33

Hz. Mehdi (a.s.), insanların akıllarının artmasına, olgunlaşıp, temizlenmesine vesile olacaktır

O dönemde HALK KİTLESİNİN AKLİ GÜCÜ TEMERKÜZ BULACAK (TOPARLANACAK). HZ. MEHDİ (A.S.) ALLAH'IN TEYİDİYLE İNSANLARIN AKLINI OLGUNLAŞTIRACAK VE HERKESTE BİR AYDINLIK MEYDANA GETİRECEKTİR.
Usul-u Kafi, c.1 Kitab’ül Akl, Hadis: 21

Gönderen admin 12:29

Hz. Mehdi (a.s.) insanların Allah'tan korkmalarına ve O'nu sevmelerine vesile olacaktır, insanlara, Kuran'a uygun yaşamayı öğretecektir

Hz. Ali’den şöyle rivayet edilmiştir:
ALLAHPERESTLİK NEFSPERESTLİĞE ÇEVRİLDİKTEN SONRA HZ. MEHDİ (A.S.) GELECEK VE NEFSPERESTLİĞİ ALLAHPERESTLİĞE ÇEVİRECEK, KURAN, İNSANLARIN KENDİ GÖRÜŞ VE DÜŞÜNCELERİNE UYDURULDUKTAN SONRA HZ. MEHDİ (A.S.) GELİP GÖRÜŞ VE DÜŞÜNCELERİ KURAN’A UYDURACAK. ...Yeryüzü içinde sakladığı herşeyi onun için çıkaracak bütün imkanlarını ve bereketini onunu hizmetine sunacak. İŞTE O ZAMAN HZ. MEHDİ (A.S.) GERÇEK ADALETİN NASIL OLDUĞUNU, KİTAB VE SÜNNETİ İHYA ETMENİN NE DEMEK OLDUĞUNU SİZE GÖSTERECEKTİR.
(Nehv-ül Belağa, Feyz-ül İslam Baskısı, sf. 424,425)

Gönderen admin 12:24

Hz. Mehdi (a.s.) yüksek sanat gücüyle dünyayı güzelleştirecektir her yere Kuran neşesi ve estetik güzellik hakim olacaktır

ALEMDE VİRAN BİR YER KALMAYACAK VE HZ. MEHDİ (A.S.) HER YERİ ONARACAK, ABAD (MAMUR VE ŞEN) EDECEK.
(El Mehdiyy-il Mev’ud, c:1, sf. 264)

Gönderen admin 11:11

Hz. Mehdi (a.s.) kendi evinden, televizyon, radyo gibi yayın araçlarıyla insanlara islam dinini tebliğ edecektir

İmam Muhammed Bakır şöyle buyurmuştur:

KAİMİMİZ KIYAM EDİNCE ... ONLARLA KONUŞMAK İSTEDİĞİNDE DUYARLAR VE KENDİ MEKANINDA OLDUĞU HALDE ONU GÖRÜRLER.
(Yevmul Halas s. 269) (Hz. Peygamber ve Ehli Beyt Gülistan'ından Bir Demet Gül, Üstad Seyit Kemal Fakih İmani, Çeviri Kadri Çelik, Kevser Yayıncılık 2005, Sy.97)

Gönderen admin 10:16

Hz. Mehdi (a.s.)'ın talebeleri ile ilgili bazı hadisler

“Onlar ileri görüşlüdürler, takvalı ve alçak gönüllüdürler. Dünya malına ilgi göstermezler, iman ve irfan sahibidirler,.... Geceleri abid, gündüzleri arslandırlar. Merhamet, şefkat, onur ve cehd (gayret) ehlidirler. Çelik yürekli ve güçlü bir imana sahiptirler. Yorulmak bilmez, güçlüdürler. O kadar dayanıklıdırlar ki dağlara gönderilseler delik deşik eder yerinden sökerler. Hakka inanan, Hz. Mehdi (a.s.)’a itaat edip teslim olan, şehadet aşığı, Allah’a ulaşmak için can atan, tehlikelerin ve zorlukların eşiğinde yetişmiş fedakarlar, ... cehd (gayret) ve şehadet aşığıdırlar. Sabır onların özelliğidir. Tevekkül onların yol azığıdır. Çelik yürekli, demir iradeli, gece namazlarını kılan, kanaatkar, her biri kırk yiğit gücünde mert insanlardır. (Safi Golpeygani, Muntahabu’l-Eser, s.486)

“ONLARI GÖRÜYOR GİBİYİM;
AYNI RENK, AYNI BOY, YÜZLERİ AYNI VE ELBİSELERİ DE AYNI… OLARAK HAZRET-İ MEHDİ’YE BİAT EDERLER.” (İbn Tavus, el-Melahimu ve’l-Fiten, s.122)
Bu iki hadis de Cevad Muhaddisi’nin “Ümit Sabahı” kitabının 55. Sayfasında yer almaktadır.

Gönderen admin , 23 Kasım 2010 13:20

Ahir zamanda Hz. Mehdi (as)'a destek olmak çok kıymetlidir

İmam Cafer'den:

"Diğer amellere kıyaslandığında, İMAM-I ZAMAN (HZ. MEHDİ (AS)) İÇİN BİR DİRHEM HARCAMAK (BAŞKA SEBEPLERDEN) İKİ MİLYON DİRHEM HARCAMAYA EŞİTTİR. O'nun gelişi için dua edin. Şüphesiz bu bizim selametimiz içindir. Bir kişi Allah'ın elçisinin hayatını kendisininkinden evla saymadıkça gerçek iman ehli değildir ve Peygamber (sav)'in neslini kendi ailesinden daha çok sevgili saymadıkça ve son olarak Peygamber (sav)'in önemli saydığı şeyleri kendisi de çok değerli saymadıkça."
(Şeyh Sadık, El Amal, sf. 274; Meclisi 54; el Hak, cilt 9; sf 392-393)

Gönderen admin 13:18

Hz. Mehdi (as) insanlara kendi mekanından seslenecek yani televizyondan seslenecek

Kaim (Hz. Mehdi (as)) çıktığında, insanların imamlarıyla aralarında bir postacı olmayacak. O (HZ. MEHDİ (AS)) ONLARA (DÜNYAYA) KENDİ MEKANINDAN SESLENECEK, ONLAR DA KONUŞMASINI DİNLEYECEK, HATTA ONU GÖRECEKLER. (Müntekab-ül Ezhar, s. 483)
Hz. Mehdi (as)'ın kendi mekanında, yani bulunduğu yerden insanlarla konuşması ve insanların da Hz. Mehdi (as)'ı kendi bulundukları yerden görmesi ve duyması televizyon aracılığıyla olacaktır.

Gönderen admin , 17 Kasım 2010 09:28

El Berzenci Hazretleri'nin kıyamet alametleri kitabından önemli açıklamalar

(TV Kayseri, 10 Kasım 2010)

Şeyhi Ekber bu hususta şöyle bir şiir söylemiştir:
Dikkat edin Velîlerin sonu şehiddir. Varlıklar İmamı'nın gözüdür. O, Âli Ahmed neslinden gelecek olan Seyyid Mehdîdir. Kötülükleri bertaraf edecek keskin bir kılınçtır! Bütün gam ve zülmetleri giderecek Güneş'tir. İhsanda bulunduğu zaman, pek bereketli bir yağmurdur.
Hz. Mehdi (as) şehittir. Çok seçkin bir imamdır. Peygamberimiz (sav)'in neslindendir. İlim kılıncıdır, kötülükleri bertaraf edecek ama keskin bir kılıç, çok etkili. Bütün gam ve zulmetleri, gam ne demek? İnsanlarda üzüntü, stres, gerilim, acılar, psikolojik bütün bozuklukları giderecek. Ve her türlü zulmü; işkence, tehdit, insanların her türlü acı çektiği olayları giderecek Güneş'tir diyor. Atatürk ne diyor? Güneş diyor. Bediüzzaman ne diyor? Güneş diyor. Resulullah (sav) ne diyor hadisinde, Güneş diyor. Yağmur gibi ihsanda bulunur.

Zamanı gelmiştir. Geçen üç asırdan sonra gelen dördüncü asırda zahir olmuştur. Çünkü Peygamberimiz (sav) üç asırı bir arada zikr etmiş onları dördüncü asır takip etmiştir. Nitekim bir rivayette "Üçü birbiri ardınca, biri yalnız başına…" diye varid olmuştur.
Yani üç yüzyıl peşpeşe, biri de yalnız başına dört. Bin eklersen ne yapar? Hicri 1400. Çünkü Peygamber Efendimiz (sav)'in vefatından bin yıl sonra geleceğini İmam Rabbani söylüyor. Bu rivayetle de birleşince Hicri 1400.

Kendisine gelince; İktidar ve siyaset sahibidir. Muhtaç bulunduğu gücü, Allah’tan alacaktır. Çünkü O, doğrulanmış kuş ve bütün hayvanların dillerini bilen bir halifedir. Onun için adâleti, bütün insanlar ve cinlerce cari olacaktır.
Muhtaç bulunduğu gücü insanlardan değil, Allah'tan alacaktır. Çünkü O, doğru olduğu Allah tarafından tasdik edilmiş, hadisle, kuş ve bütün hayvanların dillerini bilen, yani bütün hayvanlara karşı sevgi duyan bir halifedir. Ne kadar hayvan varsa hepsine karşı sevgi duyuyor. Adaleti cinlere de cari olacaktır diyor, demek ki cinlerle de bağlantısı olacak. Onlar arasında da adalet sağlıyor. Cinlerin de birbirlerine eziyet etmesini engelliyor.

Yukarıda arz ettiğimiz, gibi Allah ona inanmış kimseleri yardımcı kılmıştır. O verzirleri sâyesinde bütün işleri en güzel bir şekilde başaracaktır.
Vezirleri sayesinde bütün işleri başaracaktır; demek ki talebeleri var. Hz. Mehdi (as) yalnız olmayacak diyor Peygamberimiz (sav).

Mehdî’nin vezirlerine yaptırtacağı işlerde, muhtaç olduğu hususlar:
1. Basiret sahibi olması; Çünkü insanları Allah’a dâvet etme hususunda, böyle bir haslete luzüm hissedilir. Nitekim Cenab-ı Hak şöyle buyurmuştur, Peygamberinden hikâye ederek, "Ben bana uyanlarla tam bir basiret üzerine Allah'a davet ederim."

Mehdî hiç şüphe yok ki Peygambere uyanlardandır. Allah’a dâvet hususunda peygamber nasıl yanılmıyorsa Mehdî de öyle yanılmaz.. Çünkü o, O'nun izindedir.
Hz. Mehdi (as)'ın en önemli özelliklerinden birisi basiret sahibi olması. "Ben Bana uyanlarla tam bir basiret üzerine Allah'a davet ederim"; yani "Ben talebelerimle Allah'a davet ederim insanları", ayetin Hz. Mehdi (as)'a bakan yönünü açıklıyor. Ahkamda masumdur Mehdi.

2. İlâhi kitabı anlaması.
Kuran'ı çok iyi anlayacak ve çok iyi anlatacak.


3. İlâhi-Kelâm’ın mânasını bilmesi.
Kuran'ı çok güzel tefsir edecek, insanlara açıklayacak.

4. Tayin edeceği kimselerin durumlarınıi hâl ve hareketlerini iyi bilmesi..
O kişinin durumunu, halini ve hareketlerini; yani genel karakterini, ruh halini, derinliğini, psikolojik yapısını, hepsini çok iyi analiz edecek Hz. Mehdi (as).

5. Öfkelendiği zaman bile merhamet ve adâletten ayrılmaması..
Çok şiddetli öfke gelecek üzerine Allah tarafından, fakat buna rağmen son derece merhametli ve adaletten ayrılmayan bir insan olacak. Çok merhametli, yani çok sinirlendiğinde de tutarlı. Makul düşünüyor, tutarlı düşünüyor, Kuran'a göre hareket ediyor ve adaletten ayrılmıyor. Yani, kendi aleyhine bile olsa mutlaka adaletle karar veriyor. Kendini kurtaran veyahut çıkarlarını kurtaran bir tavır içerisinde değil.

6. Varlıkların sınıflarını bilmesi..
Çocuklara çocuk olmasına göre hareket ediyor, olgun olana olguna göre hareket ediyor, dede olana dedeye göre, kadına kadının hoşlanacağı şekilde. Her insana onun hoşlanacağı şekilde hareket ediyor. Ve onların ruhuna hitap etmeyi biliyor. Hz. Mehdi (as)'ın bir özelliği.

7. İşlerin girift taraflarını bilmesi; çünkü bunlardan haberi olan bir lider vereceği hükümlerde yanılmaz.. Mehdî kıyas ilmini onunla hükmetmek için değil de ondan kaçınmak için bilir. Çünkü verdiği hüküm doğru bir ilhâm neticesi olacak. Yâni Muhammed (S.A.V.)’in getirdiği Şeriat üzere hükmedecek. Bu sebepledir ki Peygamber (S.A.V.), onu vasf ederken <> demiştir. Bundan anlıyoruz ki, O, Şerîat sahibi değil de Şeriate uyarıdır. Ve aynı zamanda günahtan da masumdur. Burdaki masumluluğundan murat hükümdeki masumiyetidir. Çünkü gerçek m’anada ismet ancak Peygamber için söz konusu olabilir. Oysa O, Peygamber değil Velîdir. Velîler günah işlemekten mahfuzdurlar; Mâsum değildirler.
İşlerin girift taraflarını bilmesi; en ince detaylarına kadar olayları biliyor. Analiz ediyor. Bir kişi birşeyi niçin yaptı, ne nedendir, çok ince analiz gücü var.

Çünkü bunlardan haberi olan bir lider vereceği hükümlerde yanılmaz; asla yanılmaz Hz. Mehdi (as)
Mehdî kıyas ilmini onunla hükmetmek için değil de ondan kaçınmak için bilir; Yani kıyasla hareket etmeyecek Hz. Mehdi (as). Fıkıhta kullanılan kıyas ilmi onun için yok, kıyastan kaçınıyor.

Vahiyle bildiriyor Peygamberimiz (sav), Hz. Mehdi (as)'ın hataya düşmeyeceğini. Ahkamda masumdur Hz. Mehdi (as). Hata yaptığı dediği yerde, mutlaka yine doğru yapmış oluyor. Hataya Allah müsaade etmiyor onda. Masum imamdır, bir tek Hz. Mehdi (as)'a mahsustur bu. Allah'ın özel koruması altında. Masum İmam. Hükümde masum. Ama gerçek manada ismet ancak Peygamberlerde oluyor, Peygamberler her yönüyle korunuyor.

8. İnsanların ihtiyacını iyi anlamak; Çünkü onların her türlü işlerini görmek için Allah onu diğer insanlar üzerine tekdim etmiştir. Liderlerin davranış ve faaliyetlerî kendi nefislerinden ziyâde halkın menfaati için olmalı.. halkın yararına olan şeylerle uğraşıp onların işlerini görmeyen bir lider azl edilmelidir. Çünkü onunla diğer insanlar arasında artık bir fark kalmamıştır.
Hz. Mehdi (as)'ın özelliği şu; tüm dünya onun ailesi oluyor. Uganda'da bir çocuğun ayağı kırılsa, Hz. Mehdi (as)'ın evladının ayağı kırılmış gibi ilgi görecek. Londra'daki Müslümanla Uganda'daki Müslüman aynı muameleyi görecek. O da kaliteli yemek yiyecek diğeri de, ikisi de kaliteli bakım görecek, ikisi de güzel evlerde yaşayacak. İkinci sınıf vatandaş, üçüncü sınıf vatandaş kalkıyor. Tüm dünya Hz. Mehdi (as)'ın evladı gibi oluyor. Mesela, Japonya'daki bir çocuğa ameliyat yapılacak. Hani var ya bazı cemaatlerde, kimsenin haberi olmaz adama ne yapıldığından, kimsenin kimseden haberi olmaz. Hz. Mehdi (as)'da öyle olmayacak. Hz. Mehdi (as) kendine yapılan bir ameliyat gibi titiz olacak. Onun için Hz. Mehdi (as) imamlığı kabulde direnecek. İmamlığı kabul etmiyor, zorla imamlık veriliyor. O manevi sorumluluk çok şiddetli olduğu için, bütün dünyadan sorumlu olduğu için ölüm tehdidiyle İmamlık görevi veriliyor. Kendi nefsi için değil, halkın menfaatini çok iyi kollayacak Hz. Mehdi (as). Halka faydalı olmayan her türlü lideri azledecek. Mutlaka çok titiz takip edecek. Hastanede herkes birinci sınıf insan olacak. Herkes en iyi yemeği yiyecek, Hz. Mehdi (as) kendi yediğini tüm dünyanın yemesini, kendi giydiğini herkesin giymesini, kendi evinin rahatlığını tüm dünyaya sağlayacak. Hz. Mehdi (as)'ın özelliğidir bu. Çünkü onunla diğer insanlar arasında bir fark kalmamıştır, yani aynıdır, aynı hükümde, herkese kendi evladı gibi titiz bakıyor.

9. Bilhassa kendi zamanında ihtiyaç hissedilen gaibî ilimlere vukufu bulunması, çünkü ancak o sayede yeni yeni zuhur edecek meseleleri hal edebilir. Yukarıda arz ettiğimiz gibi Mehdî kıyasla hükm etmeyecektir. Çünkü kıyas bir çok meselelerin meydana gelmesini intaç eder ki, bu, kulları zor duruma sokar. Oysa İslâm’da esas olan tahtifdir. Bu sebepledir ki. Resûlüllâh (sav) şöyle buyururlardı. "Size terk ettiğim hususlarda beni başa başa bırakın." Böylece fazla hüküm ve teklif meydana gelmemesi için kendisine çok sorulmasından hoşlanmazdı. Ancak Hakkın ona emrettiği meseleleri tebliğ ile yetinirlerdi. Madem ki Mehdî Resûlüllah’ın izinde olacak ve hataya düimeyecek öyleyse tıpkı Allah Resûlü gibi varlıklara karşı son derece merhametli olması gerekir.
İşte bu dokuz hasletin Mehdî’de bulunması gerektir.
Bilhassa kendi zamanında ihtiyaç hissedilen gaibî ilimlere vukufu bulunması; Yani gelecekte olan olaylar hadisten, Kuran'ın ayetlerinden çok iyi biliyor ileride neler olacağını. Allah'ın dilemesiyle ileride ne olacağını bildiği için ona göre tedbir alıyor.

Kıyas kalkıyor, Hz. Mehdi (as) da kıyas yok. Bir çok hüküm, karmakarışık hükümler, insanların içinden çıkamayacağı bir din anlayışı gelişir o zaman diyor. Hz. Mehdi (as) bunu kabul etmiyor. Çünkü bu kulları zor duruma sokar. Kolaylık dinidir bizim dinimiz. Dinin kolaylaştırılması Allah'ın emridir. Zorlaştırılması da şeytanın ilkası olur. İslam'da esas olan tahfiftir. İbadetleri kolay hale getirme, dini kolay hale getirme, hayatı kolay hale getirme.

"Size terk ettiğim hususlarda beni başa başa bırakın."; Yani "yeni yeni hükümler çıkartırtmayın. Bana soru sormayın." Sahabeler "şu nasıl olacak?" dediklerinde, "nasıl biliyorsanız öyle yapın. Çünkü ben söylersem o hüküm olur artık ve yapmak durumunda kalırsınız, onun için bana sormayın, özgürce yaşayın" diyor Peygamberimiz (sav). "Önemli birşeyse zaten ben onu uyarırım" diyor. "Ama söylemediysem hüküm çıkartmaya kalkmayın ve bunu da zorlamayın" diyor.

Fazla hüküm ve teklif meydana gelmemesi; şimdi olan nedir? Çok fazla hüküm ve teklif meydana gelmiştir. O yüzden ayrı hurafeler çıkmıştır, uydurma izahlar çıkmıştır, din bambaşka bir şekle sokulmuştur. Ve İslam aleminin çektiği acıların kökeninde bu vardır.

Tebliğle yetinirdi; Mühim ve hayati konuları Allah ona söylüyor, onun dışında Müslümanları serbest ve rahat bırakmak lazım.

Madem ki Mehdî Resûlüllah’ın izinde olacak ve hataya düşmeyecek öyleyse tıpkı Allah Resûlü gibi varlıklara karşı son derece merhametli olması gerekir; Yani merhametli değil, son derece merhametli, tüm varlıklara. Kedilere, köpeklere, balıklara, insanlara, çocuklara hepsine.

Peygamberimizin sağlığında sadece Mehdî’nin yanılmayacağını beyan etmiş ve diğerleri hakkında süküt buyurmuşlardır; Yani diğer hiçbir imam Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali ve diğer çıkacak veliler hakkında Peygamberimiz (sav) masum olacaktırlar dememiştir. Hz. Mehdi (as)'ın yanılmayacağını beyan etmiş, hadisle sabit.

İsa Âleyhisselâm onun zamanında Dımışık mescidinin doğusundaki beyaz bir minâreye, insanlar ikindi namazında iken inecektir. İmâm çekilip onu önüne geçirecek, O da insanlar imamlık yaparak Muhammed (S.A.V.)’in şeriatı üzere namaz kılacaktır.
Bunu da bir kısım şahıslar yanlış anlıyorlar. Şam çok geniş bir alandır. Çok geniş bir alana İstanbul da dahil Anadolu da dahil Şam deniyor. Demek ki yüksekçe bir ev, yüksek bir yer, öyle bir binaya gelecek diyor. Çünkü minare demek, ilk akla gelen yüksek bir yapı. Heryere sesin duyurulabildiği, yüksek bir yer.

Tenbih:
Bu hadîs’in taşıdğı anlam, İsa (as)’ın sabah namazında, "Bu senin için ikame edilmiştir!" diyerek Mehdî’ye iktida edeceğini belirten hadîslere ters düşmez.
Hz. Mehdi (as)'ı öne geçirip Hz. İsa (as)'ın onun imamlığında namaz kıldığı duruma ters düşmez diyor. Yani Hz. İsa (as), Hz. Mehdi (as)'ı imamlığa geçiriyor, sonra Hz. Mehdi (as) Hz. İsa (as)'ı vezir tayin ediyor. Burada anlatılan olay bundan sonra gelişen bir olaydır. Yani Hz. Mehdi (as)'ın imamlığı sabit oluyor, dünyanın lideri olduğu kabul ediliyor, Hz. isa (as) onun imamlığını tasdik ediyor. Hz. Mehdi (as) da çeşitli insanlara imamlık veriyor, Hz. İsa (as) da onun baş veziri, ona da imamlık veriyor.

Peygamber Efendimiz (sav)'in ahir zamanda beyaz minarelerin yapılacağını bilmesi zaten bir mucizedir. O zaman minareler yoktu. Ama bunu haber veriyor. Hayret edilecek birşey bir mucizedir. Demek ki ya İstanbul'da ya Kudüs'te, böyle bir yerde Hz. İsa (as), Şam denilen bölge içinde, orada beyaz minaresi olan bir camide namaz kıldıracak inşaAllah.

Gönderen admin , 14 Kasım 2010 14:03

Hazreti Mehdi (as)'ın önemi ve üstün olması

İbni Şirin’den nakl edilmiştir: "MEHDİ EBU BEKR VE ÖMER (RA)'DAN ÜSTÜNDÜR… Ebu bekr’e (ra) dediler ki:

"O, Ebu Bekr ve Ömer’den de mi üstün olacak?""

BAZI PEYGAMBERLERDEN BİLE ÜSTÜN OLACAKTIR!" diye cevab verdi.. (Berzenci, Kıyamet Alametleri, 10. Baskı, sf. 193)

Nefsâni arzular, behimi ihtiraslar, alabildiğine yayılmış, onlar dökülmüş, kurtlar şehirlere inmiş, her tarafı zulüm fırtınası kaplamıştır. Bu gündüzü, öyle bir gece takib etmiştir ki; (HZ. MEHDİ (AS) CEMAATİNİN) ŞEHİDLERİN EN HAYIRLISI, EMİNLERİN EN ÜSTÜNÜDÜR. ONLAR ALLAH’IN HAS KULLARIDIR. Her müşküllerini istişâre ile hallederler. Onlar etrafta olan bitenlerden bilgileri olan birer âriflerdir. Kendisine (Hz. Mehdi (as)'a) gelince; İktidar ve siyaset sahibidir. Muhtaç bulunduğu gücü, Allah’tan alacaktır.Çünkü O, doğrulanmış kuş ve bütün hayvanların dillerini bilen bir halifedir.Onun için adâleti, bütün insanlar ve cinlerce cari olacaktır. (Berzenci Kıyamet Alametleri, 10. baskı, sf. 189)

Sayıları Bedir Ashabı (313) kadardır. EVVELKİLER ONLARI (HZ. MEHDİ (AS) CEMAATİNİ) GEÇMEDİĞİ GİBİ, SONRAKİLER DE ONLARA YETİŞEMEZLER.Onların sayıları Talud ile nehri geçenler kadardır. (Kitab-ul Burhan Fi Alamet-i Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 57)

HZ. MEHDİ (A.S.) CENNETLE MÜJDELENMİŞTİR

İbn-i Abbas'tan; dedi ki: Hz. Resulullah şöyle buyurdu:

"HZ. MEHDİ (A.S.) CENNET EHLİNİN TAVUSUDUR." (El-Fusul’ül-Mühimme, s. 295; İbn-i Şirveyh-i Deylemi, el-Firdevs, Elif ve Lâm babı; Yenabi’ül-Mevedde, s. 181, 435 ve 489; Nur’ül-Ebsar, s. 154)

Enes bin Malik'den; dedi ki: Hz. Resulullah'ın şöyle buyurduğunu duydum: "BİZ ABDULMUTTALİB EVLÂTLARINDAN YEDİ KİŞİ CENNET EHLİNİN EFENDİLERİYİZ: BEN, HAMZA, ALİ, CAFER, HASAN, HÜSEYİN VE MEHDİ."(Sünen-i İbn-i Mace, hadis no: 4077, Yenabi’ül-Mevedde, s.435, Savaik-ül Muhrika, s.309, Zehair-ül Ukba, s.15, Metalib-üs Sual, ikinci bab, el- Burhan fi Alamat-ül Mehdi, ikinci bab ve...)

HZ. MEHDİ (A.S.) PEYGAMBERLER GİBİ ÇOK ÜSTÜN AHLAKLIDIR

Ebu Salih Saibi, El-Fitan adlı eserinde Hazreti Müminlerin Emiri (sav)’den nakletmiştir: “HAZRETİ MEHDİ (AS) GÖRÜNÜM, AHLAK, HUY VE ÜSTÜN FAZİLETİYLE, ALLAH’IN ELÇİSİ (SAV)’NE PEK BENZEYECEKTİR.”
[El-Melahim ve El-Fitan, Bölüm 79]

... Aynen, kartal cinsinden Neşir kuşunun kanatlarıyla titremesi gibi ALLAH'TAN KORKACAKTIR. (El Kavlu-l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 51)

Hz. Mehdi (as) Allah'a karşı son derece boyun eğicidir. AHLAK BAKIMINDAN PEYGAMBER (SAV)'E BENZER. (Kıyamet Alametleri, Berzenci, s.163)

Ahlakı benim ahlakım olan bir evladım (Hz.Mehdi (as)) çıkacak. (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 21)

Peygamberimiz (sav)'in üstün ahlakı Kuran'da şöyle haber verilmiştir:

Şüphesiz sen üstün ve pek yüce bir ahlak üzerindesin. (Kalem Suresi, 4)

PEYGAMBERİMİZ (SAV) ÜMMETİNE, “HER NE OLURSA OLSUN, HZ. MEHDİ (A.S.)'I BULUP ONA TABİ OLMALARINI” BİLDİRMİŞTİR

Sizden veya sonra gelenlerden birisi ona (Hz. Mehdi (a.s.)'a) yetişirse, KAR ÜZERİNDE SÜRÜNEREK DAHİ OLSA gelsin ona katılsın. Muhakkak ki onlar hidayet sancaklarıdır. (Ramuz El Ehadis, 1. cilt, s. 298, no:2)

Sizden ona kim yetişirse, KAR ÜZERİNDE SÜRÜNEREK DAHİ OLSA ONA GELSİN. ONA KATILSIN. Zira o, Mehdi'dir.(İbn Mace, Fiten, B 34, H 4082; İbn Ebi Şeybe, c. VII, sf. 527; Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 14)

Sonra Hz. Mehdi aleyhisselam’ın sıfatlarını sayarak buyurdu ki: “İÇİNİZDEKİ EN GENİŞ SIĞINAKTIR, İÇİNİZDE İLMİ EN ÇOK OLANDIR, VE DOSTLARINI, SEVDİKLERİNİ EN FAZLA ARAYIP SORANDIR. Allah’ım! Onun zuhurunu, hüzünlerin giderilmesine vesile kıl ve ümmetin dağınıklığını onunla topla! Eğer Allah seni muvaffak kılarsa ONUN BİATINA KOŞ (ONA TABİ OL) VE ONDAN ASLA VAZGEÇME. EĞER MUVAFFAK OLUR DA, ONA ULAŞIR VE HİDAYET OLURSAN ONDAN ASLA VAZGEÇME. ÂH – VE ELİYELE GÖĞSÜNÜ GÖSTEREREK – ONU NE DE ÇOK GÖRMEK İSTERDİM.” (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 252)

Ebi Şeybe ve Naim b. Hammad Fiten isimli eserde, İbni Mace ve Ebu Naim ise İbni Mes’ud’dan tahric ettiler. O dedi ki:

“O (Hz. Mehdi (a.s.)) arza sahip olur ve kendisinden önce baskı ve zulümle dolu olan arzı adaletle doldurur. SİZDEN O’NA KİM YETİŞİRSE, KAR ÜZERİNDE SÜRÜNEREK DAHİ OLSA GELSİN, O’NA KATILSIN. ZİRA O HZ. MEHDİ (A.S.)'DİR.” (Ahir zaman Mehdisinin Alametleri, Celalettin Suyuti, s. 14)

"Ey inananların Efendisi, bize senin Mehdin (a.s.) hakkında haber ver." İnananların Efendisi dedi ki: "... O (MEHDİ (A.S.)) EN İYİ SIĞINAKTIR ARANIZDAKİ, EN İYİ BİLEN VE EN NAZİK OLANDIR. Ey Allah’ım, ona sadakat andını ızdıraptan çıkışın vesilesi yap ve ümmetin dağılmışlığını onun eliyle birleştir. SİZE İZİN VERİLDİĞİNDE BUNU YAPIN VE EĞER ONA (MEHDİ (A.S.)’A) ULAŞACAK BİR YOL BULACAK OLURSANIZ, ONDAN (MEHDİ (A.S)'DAN) BAŞKA YOL TUTMAYIN." (Kitab-ül Gaybet, [Bihar-ul Envar, cilt 51], Ansariyan Yayıncılık, derleyen: Muhammed Bakır el-Meclisi, İran-Kum, 2003, s. 184)

Ebul Carud der ki: İmam Muhammed Bakır aleyhisselam bana şöyle buyurdu: “Ey Ebul Carud! Zaman o kadar geçecek ki şöyle söyleyecekler: “Öldü mü? Helak mı oldu? Veya hangi vadiye gitti?” Ve Mehdi’yi arzu edenler de şöyle söyleyecek: “Ne zaman zuhur edecek? Artık kemikleri çürüdü? İŞTE O ZAMAN ZUHURU BEKLEYİN VE ONUN ZUHUR ETTİĞİNİ DUYARSANIZ, BUZUN ÜZERİNDE SÜRÜNSENİZ DAHİ ONA ULAŞMAYA ÇALIŞIN.” (Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s .177)

HZ. MEHDİ (A.S.)'IN GELİŞİ TÜM İNSANLAR İÇİN BİR MÜJDEDİR

"HZ. MEHDİ İLE MÜJDELENİN. O Kureyş'ten ve Ehl-i Beyt'imden bir kişidir. O, insanların ihtilaf ve sosyal sarsıntılar içinde bulundukları bir sırada çıkar. O (Hz. Mehdi (a.s.)) yeryüzünü, kendinden önce zulüm ve baskı ile doldurulduğu gibi, adalet ve insanf ile (merhametle) doldurur. (Hz. Ebu Said el Hudri r.a. / Ramuz El-Ehadis 1. cilt, Sayfa 7, No 7) Kitab-ül Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 13)

Bütün bunlar (ahir zaman alametleri) ülkelerin değişmeye uğrayacağı, kulların zayıf duruma düşeceği ve Hz. Mehdi (a.s.)'ın çıkmasından ümit kesileceği bir dönemde gerçekleşecektir. İşte o zaman benim soyumdan olan Kaim (Hz. Mehdi (a.s.)), bir kavimle ortaya çıkacak ve Allah, bu kavim aracılığıyla hakkı üstün getirip onların ilim kılınçları ile batılı söndürecektir... EY İNSANLAR, MEHDİ'NİN ÇIKIŞI İLE MÜJDELENİN. Çünkü AIlah'ın vaadi gerçektir, boşa çıkmaz. O'nun hükmü geri çevrilmez. O, her şeyi hikmet üzere yapar ve her şeyi bilir. Allah'ın fethi yakındır.
(Yenabiu'l-Mevedde, sf. 440)

Ebu'l Hicaf da Peygamber'in (s.a.a) üç defa şöyle buyurduğunu rivayet etmektedir: ''HZ. MEHDİ (A.S.) HUSUSUNDA MÜJDELER OLSUN SİZLERE.Halkın dağıldığı ve zorlukların baş gösterdiği zaman Hz. Mehdi (a.s.) zuhur edecektir. Zulüm ve sitemle dolan yeryüzünü adaletle dolduracaktır. Kulların kalbine Allah'a kulluğu yerleştirecek ve adaleti herkesi kaplayacaktır.(Peygamberin Ehl-i Beytinden Olan Hz. Mehdi (a.s.), s. 16; Bihar-ül Envar, c. 51, s. 74)

"İnsanlar, şiddetli bir korku üzerinde olmadıkça, Hz. Mehdi (as) ZUHUR etmez. Ondan önce zelzeleler, fitneler, insanların başına gelen belalar ve taun (veba) hastalığı zuhur edecektir… İşte o vakit (Hz. Mehdi (as)) zuhur edecektir. ONA (HZ. MEHDİ (A.S.)'A) YETİŞENE VE ONUN YARDIMCILARINDAN OLANLARA MÜJDELER OLSUN. Ona (Hz. Mehdi (as)'a) muhalefet edenlere ve emrine karşı gelenlere yazıklar olsun." (Fera idu Fevaidi'l Fikr Fi'l İmam el-Mehdi el-Muhtazar)

Herkes onun (Hz. Mehdi (a.s.)’nin) çevresinde sevdiği çocuklarına içten sevgiyle bağlı bir babanın meclisinde ya da tebaasına merhametli bir kralın huzurunda gibi oturacak, neşe veren ayetleri ve müjdeleri sonsuz mutluluk yurdunda gösterecektir.(Seyyid Murtaza Müçtehidi Sistani, Nashr Almas Yayınları, s.257 )

... Bir hadis-i şerifte, Resulullah (sav) Efendimiz şöyle buyurmuştur: “Küfür her yanı istila edip hükmü cemiyet içinde aşikarane işlenmedikçe, Hz. Mehdi (a.s.) zuhur etmez. Bu vakitte, vaki olan ise, küfrün istilasıdır. Onun kuvvetidir. İslam'ın ve Müslümanların dahi zaafıdır. Bu vakit, Resulullah (sav) Efendimizin, Ehl-i İslam’ın garib düşeceklerini anlattığı devirdir. ONLARA NE MUTLU. AYRICA, RESULULLAH (SAV) EFENDİMİZ ONLARI MÜJDELEMİŞTİR. (İmam-ı Rabbani, Mektubat-ı Rabbani, 2. cilt, 381. Mektup, s. 1184-1186)

Resulullah (sav)'in ümmeti arasından çıkanlar pek kamildirler. Yani Resulullah (sav)'in irtihali (vefatı) üzerinden bin sene geçtikten sonra isterse az olsunlar.Aradan bin sene geçtikten sonra, Hz. Mehdi (a.s.)'ın gelişi de bunun içindir.ONUN (Hz. Mehdi (a.s.)'ın) MÜBAREK KUDÜMÜNÜ (GELİŞİNİ), HATEM'ÜR-RÜSÜL RESULULLAH (SAV) MÜJDELEMİŞTİR. Hz. İsa (as) dahi aradan bin sene geçtikten sonra nüzul edecektir (inecektir). (İmam-ı Rabbani, Mektubat-ı Rabbani, c.1, s. 440)

HZ. MEHDİ (A.S.)'IN GELİŞİ, İNSANLAR İÇİN HER KONUDA KAYITSIZ ŞARTSIZ KESİN ÇÖZÜMDÜR

HZ. MEHDİ (a.s.) İMDADA GELEN VE FERYADRESDİR (FERYAD EDENİN YADIMINA KOŞAN, YARDIM EDENDİR). ALLAH, O'NU DÜNYADAKİ İNSANLARIN İMDADINA YETİŞMESİ İÇİN GÖNDERECEKTİR... (El-Mehdiyy-il Mev'ud, c. 1, s. 264, 275, 277, 285, 287, 288, 311, 318, c. 2, s. 11)

Dedi ki: Ey Emirülmüminin! Bu Mehdi kimdendir? Buyurdu ki: Beni Haşim’dendir, Arapların yüce dağının zirvesinden. O öyle bir denizdir ki ona giren kaybolur.KENDİSİNE SIĞINANLAR İÇİN AMANDIR..” (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 250)

Abdullah bin Zamre, İbn-i Mâti-i Himyeri (Kâ’b-ul Ahbar)’den nakleder ki şöyle dedi: “… Kıyam edecek (Kâim) olan Mehdi, Ali’nın soyundandır. O BU YERYÜZÜNÜ, YERYÜZÜNDEN BAŞKA BİR HALE GETİRECEKTİR... (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s .168-169)

Ebu Vâil der ki: Emirülmüminin aleyhisselam Hüseyn aleyhisselam’a bakarak şöyle buyurdu: “Benim bu oğlum seyyid (efendidir) ve Resulullah da onu seyyid diye adlandırmıştır. Ve Allah onun neslinden bir adam getirecek ki adı peygamberin adıdır. Hem yüzü hem de ahlakı peygambere benzer. Halkın gaflette olduğu ve hakkın ölüp zulümün ortaya çıktığı zamanda zuhur edecek. Vallahi eğer vaktinden önce zuhur ederse, onu öldürürler. GÖKTE OLAN VE YAŞAYANLAR ONUN ZUHURUYLA FERAHLAYACAKLARDIR. …Yeryüzü zulüm ve cefa ile dolduğu gibi, onu adâletle dolduracaktır.” (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 251)

Koyunların çobanlarından kaçması gibi insanlar ondan (Hz. Mehdi (a.s.)'dan) kaçacaklardır...

Daha sonra insanlar her yerde bir islahatçı aramaya başlarlar. ANCAK ONDAN (HZ. MEHDİ (A.S.)'DAN) BAŞKA KENDİLERİNE YARDIM EDECEK BİRİNİ BULAMADIKLARINDAN, ONA (HZ. MEHDİ (A.S.)'A) KOŞMAYA BAŞLARLAR...(Bihar ul-Envar, cilt. 52, S. 326)

Hz. Cafer Sadık (a.s) şöyle buyuruyor: Halk her yerde (kurtarıcı) aramaya koyulur.ONDAN BAŞKASINI BULAMAYINCA YİNE ONA (HZ. MEHDİ'YE) DOĞRU KOŞARLAR. (Bihar, c. 52, s. 326)

İbni Münavi diyor ki: "DANYAL (A.S.)'İN KİTABINDA ŞÖYLE YAZILIDIR." ... HZ. MEHDİ (A.S.) ÇIKACAK ve ALLAH-U TEALA DAHA ÖNCE FESADA UĞRAYANLARI VE İMAN EHLİNİ ONUNLA (HZ. MEHDİ (A.S.) İLE) KURTARACAKTIR. Sünnetler onunla ihya edilecek... (Bu hadis Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman isimli kitabın Süleymaniye Kütüphanesi'nde bulunan el yazılı bir nüshasında mevcuttur.)

HZ. MEHDİ (A.S.), İNSANLARI BÜYÜK BİR BELADAN, HERKESİ İÇEREN VE KÖR BİR FİTNEDEN KURTARACAK. (El-Mehdiyy-il Mev'ud, c. 1, s. 264)

Şeyh Tusi'nin Gaybet'i: "Sonra Hz. Mehdi (a.s.)'nin yükselişi olacak... ALLAH ONUN (HZ. MEHDİ (A.S.)’NİN) VASITASIYLA YALANLARI ORTADAN KALDIRACAKTIR. ONUN (HZ. MEHDİ (A.S.)) VASITASIYLA, ŞİDDETİ ORTADAN KALDIRACAKTIR. O (Hz. Mehdi (a.s.)) boyunlarınızdaki esaret ayıbını kaldıracaktır." (Kitab-ül Gaybet, [Bihar-ul Envar, cilt 51], Ansariyan Yayıncılık, Derleyen: Muhammed Bakır el-Meclisi, İran-Kum, 2003, s. 132)

HZ. MEHDİ (A.S.) BÜTÜN GAM VE ZULMETLERİ GİDERECEK GÜNEŞTİR.İhsanda bulunduğu zaman pek bereketli bir yağmurdur. (Muhammed B. Resul El Hüseyin El Berzenci, Kıyamet Alametleri, s. 188)

Evet DÜNYAYI FİTNE VE DÜŞMANLIK SARDIĞINDA, HER YER ZULÜM, FESAT VE YAĞMAYLA DOLDUĞUNDA, DALALET VE İNHİRAF KALELERİNİ YIKMAK(hakkı bırakıp batıla sapan odakları fikren etkisiz hale getirmek), KARANLIK VE TAŞ KALPLERİ TEVHİD, İNSANİYET VE ADALET NURUYLA AYDINLATMAK İÇİN ALLAH YÜCE ISLAHÇISINI (HZ. MEHDİ (a.s.)’Yİ) GÖNDERECEKTİR.(El-Mehdiyy-il Mev'ud, c. 1, s. 310)

Umm Hani der ki, Ebu Cafer (as)'a sordum "..." Dedi ki: "… (HZ. MEHDİ (A.S.)) KARANLIK BİR GECEDE PARILDAYAN/ALEV ALEV YANAN BİR METEOR GİBİ ORTAYA ÇIKACAKTIR. EĞER BU VAKTİ GÖRECEK OLURSANIZ, KALBİNİZ TESELLİSİNİ BULACAKTIR.” (Kitab-ül Gaybet, [Bihar-ul Envar, cilt 51], Ansariyan Yayıncılık, derleyen: Muhammed Bakır el-Meclisi, İran-Kum, 2003, s. 206)

BU DİN ELÇİLERİ, SELAH (HUZUR, RAHATLIK, DÜZELTME VE İYİLEŞTİRME) VE ADALET ELÇİLERİ ÖYLE BİR SEVİNÇ VE HOŞNUTLUK GETİRECEKLER Kİ, HZ. MEHDİ (A.S.)'IN ASHABININ AYAK BASTIĞI YER BAŞKA YERLERE KARŞI İFTİHAR EDECEK. (İkmal'üd Din. Bihar'ül Envar, c. 52, s. 327)

Haris bin Muğayre-i Nasrı der ki: İmam Caferi Sadık aleyhisselam’a, “İMAM (HZ. MEHDİ (A.S.)) NE İLE TANINIR?” diye arzedince şöyle buyurdu: HEYBET VE VAKAR İLE.BAŞKA NE İLE TANINIR? AYRICA HELAL VE HARAM İLE, HALKIN ONA OLAN İHTİYACI İLE VE ONUN HİÇKİMSEYE MUHTAÇ OLMAMASINDAN TANINIR... (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 283)

"Ey inananların Efendisi (sav), bize senin Mehdin (a.s.) hakkında haber ver." İnananların Efendisi (sav) dedi ki: "... HERKES DEJENERE OLDUĞUNDA, (HZ. MEHDİ (A.S.)) SAFLIK MEKANI OLACAKTIR... BAŞI VAKAR İÇİNDE DİKTİR, ASALETİ EN SEÇKİN KARAKTERDE SEBATLA KÖKLEŞMİŞTİR..." (Kitab-ül Gaybet, [Bihar-ul Envar, c. 51], Ansariyan Yayıncılık, Derleyen: Muhammed Bakır el-Meclisi, İran-Kum, 2003, s. 184)

Amire bint-i Nufeyl der ki: İmam Hüseyn aleyhisselam’ın şöyle buyurduğunu duydum: “SİZLER BİRBİRİNİZDEN BERI (UZAK) OLDUĞUNUZU SÖYLEMEDİKÇE, BİRBİRİNİZİN YÜZÜNE TÜKÜRMEDİKÇE, BİRBİRİNİZİ TEKFİR ETMEDİKÇE VE BİRBİRİNİZE LÂNET OKUMADIKÇA beklediğiniz (Hz. Mehdi’nin zuhuru) vuku bulmayacaktır. Arzettim ki: ÖYLEYSE O ZAMANDA HİÇBİR HAYR YOKTUR. BUYURDU Kİ: “HAYRIN HEPSİ O ZAMANDADIR. KÂİM’İMİZ (HZ. MEHDİ) KIYAM EDECEK (ZUHUR EDECEK) VE BUNLARIN HEPSİNİ ORTADAN KALDIRACAKTIR.” (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 240)

Hz. Ali b. Ebi Talib (a.s) de şöyle buyuruyor: “Kâimimiz (Hz. Mehdi) kıyam edince İNSANLARIN KALBİNDEKİ DÜŞMANLIK VE İHTİLAF SEBEPLERİNİ KÖKTEN KAZIYACAKTIR. BÖYLECE GENEL BİR ASAYİŞ VE EMNİYET MEYDANA GELECEKTİR.” (Bihar-ul Envar, c. 52, s. 336)

Hişam bin Salim der ki: İmam Caferi Sadık aleyhisselam şöyle buyurdu: "Hz. Mehdi (a.s.)'ın zuhuruna kadar halkın her sınıfı halka hüküm sürecek. Öyle ki ARTIK HİÇ KİMSE "EĞER BİZ HÜKÜMET ETSEYDİK ADALETİ UYGULARDIK" DİYEMEYECEK. Daha sonra Kaim aleyhisselam hakk ve adalet ile kıyam edecek." (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 322)

Etiketler

adalet (2) adaletsizlik (1) adap (1) ağlamak (1) Ahir zaman (10) Ahir zaman hakimleri (1) ahir zamanda yargı (1) ahiret (2) ahirzaman (6) aile (1) akıl (1) akılcılık (1) alaca karga (1) Alim (1) Allah rasulü (1) Allahperestlik (1) aşiret (1) aydınlık (2) ayetlerdeki mucizeler (1) Bakara Suresi (1) barış (1) Barla Lahikası (1) bayrak (1) beden (1) Bediüzzaman (7) bela (1) bereket (1) bertaraf etmek (1) Berzenci (1) beş duyu (1) bıçak (1) birlik olmak (1) boğuşmalar (1) bozgunculuk (1) bulut (1) bulut parçaları (1) caferi sadık (1) cahiliye dönemi (1) Cennet ehli (2) cihad (1) çatışma (1) çekişmemek (1) Çorumlu Hacı Mustafa (1) Danyal (a.s) (1) Deccal (1) deccaliyet (1) delalet (1) delil göstermek (1) deniz (1) destek olmak (1) devlet idarecileri (1) dikkat açıklığı (1) Din birliği (1) doğru bilgi (1) dünya (2) düşmanlıklar (1) Ebu Abdullah (1) Ebu Bekr (2) Ebu Vail (1) Ehli Sünnet Alimleri (3) Ehli Sünnet Mezhepleri (1) Eski Ahit (1) estetik (1) feragat (1) fesad (1) feth etmek (1) fikri mücadele (1) fitne (3) fiziksel özellikleri (1) gafil (1) görme duyusu (1) güneş (1) güzellik (2) güzide (1) Hadim-ül Fukara Abdullah Gürbüz (1) hadis (20) Hadis-i şerif (3) hafıza (1) hakimiyet (1) halk kitlesi (1) Hazreti Mehdi (1) hikmet (1) hikmetli konuşma (1) hurafeler (1) Hüsnü Mübarek (1) Hz Adem (1) Hz Ali (1) Hz Cafer Sadık (1) Hz Davud (2) Hz isa (3) Hz mehdi (52) Hz mehdi dönemi (11) hz mehdi ve talebeleri (2) Hz Mehdi'nin alametleri (2) Hz Mehdi'nin özellikleri (5) Hz Musa (1) Hz Süleyman (1) Hz. Mehdi'nin çıkış alametleri (1) İbni Münavi (1) ihsan (1) ihtiyaç (1) ilim sahibi (2) ilim sahipleri (1) imam (1) İmam Cafer (1) İmam Cafer-i Sadık (4) İmam Muhammed Bakır (1) imam Rabbani (1) iman (1) İncil (1) insaniyet (1) İslam Alemi (1) İslam Alimleri (1) İslam birliği (1) İstanbul (1) işaretler (1) İttihad-i İslam (1) kalp (1) Kalu Bela (1) kan (2) kararlı olmak (1) kargaşa (1) Kastamonu Lahikası (1) kent (1) kerime (1) kervan eh-line (1) keskin dikkat (1) kılıç (2) kılıçlı saldırı (1) kıyamet alameti (2) Konstantiye (1) Kuran ahlakı (1) Kuran Ayetleri (1) Kuran mucizeleri (1) Kuran'da sayılar (1) Kureyş (1) kuşku (1) Kutb-u Azam (1) kutsal kitaplar (1) kutsal kitaplarda Hz Mehdi (1) kuyruklu yıldız (1) maddenin gerçeği (1) mağlup olmak (1) Mahmut Sami Ramazanoğlu (1) marifet (1) Mehdi (2) Mehdi ile ilgili hadisler (19) Mehdi kim (1) Mehdi'nin çıkışı (1) Mehdi'nin geliş tarihi (1) Mehdi'yi beklemek (1) Mehdilik (1) Mehdilik iddiaları (1) melekler (1) mercimek (1) Mısır (2) mucize (1) Müceddid (1) müjdelemek (1) Müminler (1) Mürşit (1) Müslim (1) müslüman (2) namaz (1) Nefsperestlik (1) Nimetullah Hoca (1) olgunlaşmak (1) Ömer (ra) (1) önderlik (1) Peygamber Efendimiz (4) rakam mucizesi (1) Resulullah (s.a.v) (1) Risale-i Nur (1) rivayet (1) sabır (1) Sadakat (1) saf bağlamak (1) Said Nursi (1) saldırı (1) sanat gücü (1) satır (1) sayı mucizesi (1) sevgi (1) sevgisizlik (1) silah (1) söz almak (1) Süfyan (1) şaşkınlık (1) şefkat (1) şehir (1) Şeyh Ali Haydar (1) Şeyh Nazım Adil El Hakkani (1) Taha Suresi (1) takvim (1) talebeler (1) tayin etmek (1) tefekkür etmek (1) tefsir etmek (1) televizyon (1) terk edilmek (1) teveccüh (1) tevhid (1) tevil etmek (1) ticaret (1) Türk birliği (1) Türk Devletleri (1) Türk İslam Birliği (2) umut kesmek (1) ümitsizlik (1) Üstad (1) üstünlük (1) vazife (1) vehbi ilim sahibi (1) yağma (1) Yeni Ahit (1) yumurta (1) zerr alemi (1) zina (1) zuhur (8)