Gönderen admin , 24 Eylül 2010 14:04

Bediüzzaman Hz. Mehdi (a.s.)'ın Müçtehid, Müceddid, Mürşit, Kutb-u Azam, Mehdi ve Hakim sıfatlarını hadislerden şerh etmiştir

1.BAZI AYETLER VE HADİS-İ ŞERİFLER AHİR ZAMANDA GELECEK BİR MÜCEDDİD-İ EKBER-İ (EN BÜYÜK DİN YENİLEYİCİSİ) İŞARİ MANA İLE HABER VERİYORLAR. Fakat o gelecek zatın ve cemiyetinin üç vazifesinden en önemlisi olan ve zahiren en küçüğü görünen imanı kurtarmak ve hakaik-i imaniyeyi güneş gibi göstermek vazifesini Risale-i Nur ve talebelerinin şahs-ı manevisi tam yaptıklarından; o gelecek zata dair haberleri ve işaretleri, Risale-i Nur’un şahs-ı manevisine hatta bazen tercümanına da tatbike çalışmışlar ve şeriatı ihya ve hilafeti tatbik olan çok geniş dairede hükmeden bu iki mühim vazifesini nazara almamışlar... (Tılsımlar Mecmuası, s. 168)

2.“... AHİR ZAMAN’IN EN BÜYÜK FESADI ZAMANINDA, elbette EN BÜYÜK BİR MÜÇTEHİD(GEREKTİĞİNDE AYET VE HADİSLERDEN HÜKÜM ÇIKARAN BİR ALİM), HEM EN BÜYÜK BİR MÜCEDDİD (DİNİ YENİLEYİCİ), HEM HAKİM, HEM HZ. MEHDİ (A.S.), HEM MÜRŞİD (İNSANLARA DOĞRU YOLU GÖSTEREN), HEM KUTB-U AZAM (ZAMANININ EN BÜYÜK DİNİ LİDERİ) OLARAK BİR NURANİ BİR KİŞİYİ GÖNDERECEK ve O zat da, Peygamberimiz (s.a.v.)’in soyundan olacaktır.” (Mektubat, Yirmi Dokuzuncu Mektup, Yedinci Risale Olan Yedinci Kısım, s. 411-412)

1. HZ. MEHDİ (A.S.) EN BÜYÜK MÜCEDDİD (DİNİ YENİLEYİCİ) OLACAKTIR:

Sünen'inde, Beyhaki "Şuab-ı İman"da tahric buyurdular (meydana koydular): "HER YÜZ SENEDE BİR, CENAB-I HAK BİR DİNİ YENİLEYEN GÖNDERİYOR..." (Barla Lahikası, s. 119)

Ebu Hüreyre'nin rivayetine göre; Resulullah (sav) şöyle buyurmuş: Gerçekten Aziz ve Celil olan Allah her yüz senenin başında şu ÜMMETİN DİNİNİ BİDATTEN (DİNE SONRADAN KARIŞMIŞ BATIL UYGULAMALARDAN) AYIRACAK, YENİLEYECEK (İLİM SAHİBİ) BİR ZATI gönderir. (Sünen-i Ebu Davud, 5/100)

HER YÜZ SENE BAŞINDA BU ÜMMETİN ULEMASI ARASINDAN BİR MÜCEDDİD (DİNİ YENİLEYİCİ) GELECEK ve Kuran ahlakı ve fazileti ile Peygamberimiz (s.a.v.)'in sünnetini canlandıracaktır. (Mektubat-ı Rabbani, 1/520)
(Ashab-ı Kütüb-i Sitte'den İmam-ı Hâkim'in Müstedrek'inde ve Ebu Dâvud'un Kitab-ı)

Ancak beklenen odur ki; ARADAN BİR SENE GEÇTİKTEN SONRA BU SAKLI DEVLET YENİLENE. Ona bir üstünlük verilip suyu bulması, arttırıla... Böylece faziletlerin aslı zuhur edip onun zilletini örte.. VE YÜCE BAĞLILIĞA DEĞER VEREN MEHDI GELSİN. Allah ondan razı olsun. (Mektubat-i Rabbani, 1/569)

KURAN HÜKÜMLERİNİN KUVVETLENDİRİLMESİ, MİLLETİ YENİLEMESİ BU İKİNCİ BİNDEDİR. Bu davanın doğruluğuna adil şahid: Hz. İsa'nın (a.s.) HZ. MEHDİ (A.S.)'IN BU BİN İÇİNDE VAROLUŞLARIDIR. (Mektubat-ı Rabbani, c.1, s. 611)

2. HZ. MEHDİ (A.S.) EN BÜYÜK MÜÇTEHİD (GEREKTİĞİNDE AYET VE HADİSLERDEN HÜKÜM ÇIKARAN BİR ALİM), OLACAKTIR:


Muhyiddin Arabi "Fütühat-ül Mekkiye" isimli eserinde bu konuda şöyle bilgi vermiştir: ...HZ. MEHDİ (A.S.), DİNİ PEYGAMBER'İN ZAMANINDA OLDUĞU GİBİ AYNEN UYGULAYACAK. YERYÜZÜNDE MEZHEPLERİ KALDIRACAK. HALİS HAKİKİ DİNDEN BAŞKA HİÇBİR MEZHEP KALMAYACAK. (Muhammed B. Resul El Hüseyin El Berzenci, Kıyamet Alametleri, s. 186-187)

"Fütühat-ül Mekkiye" isimli eserinde Muhyiddin Arabi el Endülüsi şöyle bildirmektedir: ...ONUN (HZ. MEHDİ (A.S.)'IN) DÜŞMANLARI İÇTİHAD ALİMLERİNİN TAKLİD EDENLERİ OLACAK. Çünkü onlar HZ. MEHDİ (A.S.)'IN MEZHEP İMAMLARININ TERSİNE HÜKMETTİĞİNİ GÖRDÜKLERİNDE bundan hoşlanmayacaklar, fakat karşı da gelmeyecekler... Onun (Hz. Mehdi (a.s.)'ın) kılıncı kardaşlarıdır. Kılıcından korktukları için ister istemez hakimiyetine boyun eğecekler. Onun (Hz. Mehdi (a.s.)'ın) açık düşmanların fukaha olacak. Çünkü halk arasında bir imtiyazları kalmayacak. Hatta ahkam hususunda ilimleri de azalacak. Bu imamın (Hz. Mehdi (a.s.)'ın) gelişiyle alimlerin hükümlerdeki anlaşmazlıkları da giderilecek... Şayet elinde kılınç (ilim) olmasaydı fakihler onun (Hz. Mehdi (a.s.)'ın) ölümüne fetva verirlerdi. Lâkin Cenâb-ı Hak, onu (Hz. Mehdi (a.s.)’ı) keremiyle ve kılınç (kardeşleriyle) ile tathir edecek (temizleyecek), onlar ona (Hz. Mehdi (a.s.)’a) itaat edeceklerdir. Çünkü halk arasında imtiyazları kalmayacak, hatta ahkam hususunda ilimleri de azalacak. Hz. Mehdi (a.s.)'ın gelişiyle alimlerin hükümlerindeki ihtilâflar da giderilecek. Ondan (Hz. Mehdi (a.s.)'den) hem korkacaklar hem de birşeyler umacaklar. Kalben ondan (Hz. Mehdi (a.s.)'dan) nefret edecekler. Fakat buna rağmen ister istemez hükmünü kabul edecekler. (Medineli Allâme Muhammed b. Resul el-Hüseynî el-Berzencî, Kıyamet Alametleri, s. 187, Pamuk Yayıncılık) (Ramuz el-Hadis., s. 56, 73)

Hüseyin Hilmi Işık ise, “Saadet-i Ebediye” adlı eserinde Hz. Mehdi (a.s.)'ın bu özelliğini şöyle haber vermiştir: HAZRET-İ MEHDİ (A.S.), AHİR ZAMANDA DÜNYAYA GELECEKTİR. Resullulah Efendimiz (sav)’in soyundan olacaktır. İsa Aleyhisselam’la buluşacak, MEZHEPLERİ KALDIRACAK, YALNIZ ONUN MEZHEBİ KALACAK. (Hüseyin Hilmi Işık, Saadet-i Ebediye, s. 35)

Onun (Hz. Mehdi (a.s.)'ın) döneminde din tamamen rey'den arınmış olarak eski hüviyetini kazanacaktır. VERECEĞİ BİRÇOK HÜKÜMLERDE ULEMANIN MEZHEPLERİNE MUHALEFET EDECEKTİR. Bundan dolayı ondan (Hz. Mehdi (a.s.)'dan) uzak duracaklardır. Zira zanlarına göre, GERÇEKTEN ALLAH İMAMLARINDAN SONRA BİR MÜÇTEHİD BIRAKMADIĞINI KABULLENECEKLERDİR... (Muhyiddin Arabi, "Futuhat-El Mekkiye", 66. bab, c. 3, s. 327- 328)

3. HZ. MEHDİ (A.S.) HAKİM VASFINI TAŞIYACAKTIR:
Hz. Mehdi (a.s.), Allah'ın emrini aşikâr edecek, İslam ahlakını yeryüzünde yayacak ve DÜNYAYA (MANEN) HAKİM OLACAK..." diyen hadislerin sayısı: 47. (Safî-i Gulpayganî, Müntahab'ul-Eser, s. 15-19)

HZ. MEHDİ (A.S.), ADİL BİR HAKEM OLARAK ÇIKACAK...
(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 31)

... HZ. MEHDİ (A.S.)'IN KURANİ HÜKÜMRANLIĞI (Kuran ahlakının hakimiyeti) ALEMİN DOĞU VE BATISINI KAPLAYACAKTIR... (El-Mehdiyy-il Mev'ud, c: 1, s: 254- 255)

Ali ibn-İbrahim babası ibn Ebu Ömer, Mansur’dan, Fazıl el-Aour Ebu Übeyde’den bildirmiştir: “Peygamberin Ehli Beytinden Kaim (Hz. Mehdi (a.s.)) geldiğinde, Davud ve Süleyman HÜKÜMDARLIĞINA GÖRE YÖNETECEKTİR.

“Hz. Mehdi (a.s.) benim torunlarımdandır... Göklerde ve yerde yaşayan tüm canlılar ve kuşlar bile, ONUN (Hz. Mehdi (a.s.)'ın) HÜKÜMDARLIĞINDAN VE HALİFELİĞİNDEN (manevi liderliğinden) mutluluk duyacaktır. Yirmi yıl boyunca HÜKÜM SÜRECEKTİR.” [El-Beyan fi Ahbari Sahib-üz Zaman]

HZ. MEHDİ (A.S.)'IN HÜKÜMRANLIĞI ZAMANINDA zalimlerin ve müstekbirlerin hükümranlığı, münafıkların ve hainlerin siyasi nüfuzu son bulacaktır. (El-Mehdiyy-il Mev'ud, c. 1, s. 252)

HZ. MEHDİ (A.S.)'IN HÜKÜMETİ zamanında herkese ilem ve hikmet öğretecekler, öyle ki; kadınlar evlerinde Allah'ın Kitabı ve Peygamber (sav)’in sünnetiyle hüküm edecekler. (Bihar'ül Envar, c. 52, s. 352)

Hz. Mehdi (a.s.)’ın yargı ve hükümlerinde, HZ. MEHDİ (A.S.)’IN HÜKÜMETİNDE kimseye bir iğne ucu kadar bile zulüm ve haksızlık edilmeyecek ve kimse rencide edilmeyecek.
(El-Mehdiyy-il Mev'ud, c. 1, s. 280, 283, 284)

"Fütühat-ül Mekkiye" isimli eserinde Muhyiddin Arabi el Endülüsi şöyle bildirmektedir: ... Onun (Hz. Mehdi (a.s.)'ın) düşmanları içtihad alimlerinin taklid edeneri olacak. Çünkü onlar Hz. Mehdi (a.s.)'ın mezhep imamlarının tersine hükmettiğini gördüklerinde bundan hoşlanmayacaklar, fakat karşı da gelmeyecekler... ONUN (HZ. MEHDİ (A.S.)'IN) kılıncı kardaşlarıdır. Kılıcından korktukları için ister istemez HAKİMİYETİNE BOYUN EĞECEKLER.
Onun (Hz. Mehdi (a.s.)'ın) açık düşmanların fukaha olacak. Çünkü halk arasında bir imtiyazları kalmayacak. Hatta ahkam hususunda ilimleri de azalacak. Bu imamın (Hz. Mehdi (a.s.)'ın) gelişiyle alimlerin hükümlerdeki anlaşmazlıkları da giderilecek... Şayet elinde kılınç (ilim) olmasaydı fakihler onun (Hz. Mehdi (a.s.)'ın) ölümüne fetva verirlerdi. Lâkin Cenâb-ı Hak, onu (Hz. Mehdi (a.s.)’ı) keremiyle ve kılınç (kardeşleriyle) ile tathir edecek (temizleyecek), onlar ona (Hz. Mehdi (a.s.)’a) itaat edeceklerdir. Çünkü halk arasında imtiyazları kalmayacak, hatta ahkam hususunda ilimleri de azalacak. Hz. Mehdi (a.s.)'ın gelişiyle alimlerin hükümlerindeki ihtilâflar da giderilecek. Ondan (Hz. Mehdi (a.s.)'den) hem korkacaklar hem de birşeyler umacaklar. Kalben ondan (Hz. Mehdi (a.s.)'dan) nefret edecekler. Fakat buna rağmen ister istemez hükmünü kabul edecekler. (Medineli Allâme Muhammed b. Resul el-Hüseynî el-Berzencî, Kıyamet Alametleri, s. 187, Pamuk Yayıncılık) (Ramuz el-Hadis., s. 56, 73)

Abdullah b. Ömer (r.a.)'dan rivayete göre;
Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Benim Ehl-i Beyt'imden ismi, ismime uygun olan bir adam (HZ. MEHDİ (A.S.)) BÜTÜN ARAPLAR ÜZERİNE HAKİMİYET KURUNCUYA KADAR dünya (yok olup) gitmez.”

Yine Abdullah b. Ömer (r.a.)'dan başka bir rivayete göre şöyle buyurmuştur:
“Benim Ehl-i Beyt'imden ismi ismime uygun olan bir adam (HZ. MEHDİ (A.S.)) (YERYÜZÜNDE) HAKİMİYET KURUNCUYA KADAR DÜNYA (YOK OLUP) GİTMEZ. O, daha önce zulum ve eziyet ile doldurulmuş olan dünyayı hak ve adaletle dolduracaktır.” -Ebu’l Kasım Taberâni “El- Mu’cemu’s-sagir” eserinde tahric etmiştir. Ayrıca, Tirmizi “ El-Cami” eserinde ve Ebu Davud da “Sünen” adlı eserinde yaklaşık olarak aynı manaya gelen fakat bazı lafızların yerleri değişik şekilde tahric etmişlerdir.

KIYAMET KOPMAZ, ÜMMETİMDEN BİR TAİFE (HZ. MEHDİ (A.S.) CEMAATİ) HERKES ÜZERİNDE HAKİM OLMADIKÇA. Onlar kendilerini terk edenlerin terk etmesine aldırmazlar ve kendilerine yardım edene de aldırmazlar.
(Ramuz El-Ehadis, 472 -Hanbelin Müsned'i - Buhari - Müslim)

İMAM MEHDİ (A.S)’IN HÜKÜMETİ (MANEVİ HAKİMİYETİ) SIRASINDA caddeler çoğalacaktır (yani sokaklar çok büyük ve geniş olacaktır). Bihar-ül Envar, c. 52, s. 333; Mikyaal al-Makaarim, c. 1, s. 294 Şeyh Tusi(a.r)’nin gaybetinden aktarılır.

4. HZ. MEHDİ (A.S.)’DA, ALLAH’IN ‘MEHDİ’ YANİ ‘HİDAYETE VESİLE OLAN’ İSMİ TECELLİ EDECEKTİR:

Allah'ın “Hadi” yani “Hidayet veren, Doğru yola ulaştıran” ismi, Hz. Mehdi’de de tecelli etmektedir. “Mehdi” ismi de, ”hidayete ulaştıran” anlamındadır. Hz. Mehdi (a.s.), Allah'ın izniyle dünyanın dört bir köşesindeki tüm insanların Allah'a iman etmelerine ve İslam ahlakına yönelmelerine vesile olacaktır.

“HZ. MEHDİ (A.S.) mutlaka kıyam edecek: ALLAH’IN İSİM VE BEREKETİYLE ZUHUR EDECEK” (Yani İmamın kıyamı kesindir.) O, Allah’ın ismi ve bereketiyle kıyam edecektir. (Yenabi-ul Mevedde, c. 2, s.197)

Hz. Mehdi (a.s.), ALEVLİ HİDAYET MEŞALESİYLE ALEMDE DOLAŞIR ve salihler gibi yaşar. (El-Mehdiyy-il Mev'ud, c: 1, s: 281-282 ve 266 ve 300.)

O (HZ. MEHDİ (A.S.)), yeryüzünü adalet, nur ve apacık delillerle dolduracaktır. Bütün ülkeler tümüyle ona itaat edecek ve onun karşısında boyun eğecektir. Öyle ki tüm kafirler iman edecek ve TÜM KÖTÜLER SALİH KULLAR (KÖTÜ İNSANLAR DÜZELİP HİDAYET BULUP SAMİMİ MÜSLÜMANLAR) OLACAKTIR.” (İsbat-ul Hudat, c. 7, s. 49)

“Ey Ehl-i Beyt! Mehdi (a.s.) bizdendir. Aziz ve celil olan ALLAH ONU (HZ. MEHDİ (A.S.)’Yİ) BİR GECEDE ISLAH VE İRŞAD EDECEK (doğru yolu gösterecek).” (Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahir Zaman Alametleri, İmam Şarani, s. 437)

5. HZ. MEHDİ (A.S.), ‘MÜRŞİD’ VE ‘KUTB-U AZAM’ YANİ ‘MÜSLÜMANLARIN KENDİSİNE BAĞLANDIKLARI EN BÜYÜK EVLİYALARDAN BİRİ VE ZAMANININ EN BÜYÜK MÜRŞİDİ’ VASFINI TAŞIYACAKTIR:

Allah'ı Teala’nın Hz. Mehdi (a.s.)'a nasıl yardım edeceğini İmam Rıza (a.s) şöyle açıklamıştır: Allah Hz. Mehdi (a.s.)'a kalp genişliği verecektir. Kalbini hakikat ve hikmetlerin çeşmesi kılacak, ona daima ilmini ilham edecektir.

Ondan sonra hiçbir sorunun cevabından aciz kalmayacak, SAHİH YOL GÖSTERİCİLİKTE VE HAKİKATLARI BEYANDA ASLA SAPIKLIĞA DÜŞMEYECEKTİR: (Allah'ın dilemesiyle) hatadan masumdur. DAİMA ALLAH’IN YOL GÖSTERİCİLİK, TEVFİK VE TEYİTLERİNE MAZHARDIR. Hata ve sürçmelerden emandadır. Kullarına hüccet ve şahid olması için onu bu makama Allah seçmiştir. Allah bu İlahi ihsanını istediğine verir ve Allah büyük ihsan sahibidir. (Usul-u Kafi, c. 1, s. 390)

İmam Muhammed Bakır (a.s) da buyurmuştur ki: Kaimimiz (HZ. MEHDİ (A.S.)) kıyam edince kulların başına elini sürecek ve onların dağınık fikirlerini bir yere toplayacaktır. Onları bir hedefe doğru yöneltecek ve ONLARDA BEĞENİLMİŞ AHLAKI MÜKEMMELİK SEVİYESİNE ULAŞTIRACAKTIR.(Bihur-ul Envar, c. 52, s. 336)

Nitekim Hakim et-Tirmizi –kuddise sırruh- Hazretleri “Hatmü’l-evliya” kitabında Hz. Mehdi (a.s.) için şöyle demiştir: “Nasıl ki peygamberlerin sonuncusu olan Muhammed –sallallahu aleyhi ve sellem-e ‘HATEMÜ’N-NÜBÜVVE’ VERİLMİŞSE VE O BÜTÜN PEYGAMBERLER ÜZERİNE ALLAH-U TEALA’NIN BİR HÜCCETİ İSE, VELİLERİN SONUNCUSU OLAN BU VELİ (HZ. MEHDİ) DE AHİR ZAMANDA ÖYLE OLACAKTIR.” Muhyiddin İbnü’l-Arabi –kuddise sırruh- Hazretleri, Hakim et-Tirmizi –kuddise sırruh- Hazretleri’nin “Hatmü’l-evliya”da sorduğu soruları cevaplandırmak için yazdığı “el-Cevabü’l-Müstakim” isimli eserinde şöyle buyurmuştur:
“Buna hak kazanan, ceddine (yani Muhammed Aleyhisselam’a) çok benzeyen bir kimsedir. O (HZ. MEHDİ (A.S.))ARAPÇA’YI PEK İYİ KONUŞAMAZ, FAKAT AHLAKI HUSUSUNDA ONDAN FARKLI DA OLMAZ. O (HZ. MEHDİ (A.S.)), ORTA BOYLU ERLERDENDİR. MÜLKÜN DÖNEMİ ONUNLA BİTER VE VELAYET ONUNLA HATME ERER. Onun (HZ. MEHDİ (A.S.)’IN), ismi ‘Diri’ olan bir yardımcısı vardır. Aslı ruhani, görünüşü insanidir.”
(El-Cevabü’l-Müstakim amma Seele anhü et-Türmizi el-Hakim, Bayezid, no: 3750, 242b yaprağı)(Nurun Ala Nur Kalblerin Anahtarı Allah-u Teala’nın Buyurduğu, Resulullah Aleyhisselam’ın Duyurduğu KIYAMET ve ALAMETLERİ ÖMER ÖNGÜT / Hakikat Yayıncılık, s. 288)

Etiketler

adalet (2) adaletsizlik (1) adap (1) ağlamak (1) Ahir zaman (10) Ahir zaman hakimleri (1) ahir zamanda yargı (1) ahiret (2) ahirzaman (6) aile (1) akıl (1) akılcılık (1) alaca karga (1) Alim (1) Allah rasulü (1) Allahperestlik (1) aşiret (1) aydınlık (2) ayetlerdeki mucizeler (1) Bakara Suresi (1) barış (1) Barla Lahikası (1) bayrak (1) beden (1) Bediüzzaman (7) bela (1) bereket (1) bertaraf etmek (1) Berzenci (1) beş duyu (1) bıçak (1) birlik olmak (1) boğuşmalar (1) bozgunculuk (1) bulut (1) bulut parçaları (1) caferi sadık (1) cahiliye dönemi (1) Cennet ehli (2) cihad (1) çatışma (1) çekişmemek (1) Çorumlu Hacı Mustafa (1) Danyal (a.s) (1) Deccal (1) deccaliyet (1) delalet (1) delil göstermek (1) deniz (1) destek olmak (1) devlet idarecileri (1) dikkat açıklığı (1) Din birliği (1) doğru bilgi (1) dünya (2) düşmanlıklar (1) Ebu Abdullah (1) Ebu Bekr (2) Ebu Vail (1) Ehli Sünnet Alimleri (3) Ehli Sünnet Mezhepleri (1) Eski Ahit (1) estetik (1) feragat (1) fesad (1) feth etmek (1) fikri mücadele (1) fitne (3) fiziksel özellikleri (1) gafil (1) görme duyusu (1) güneş (1) güzellik (2) güzide (1) Hadim-ül Fukara Abdullah Gürbüz (1) hadis (20) Hadis-i şerif (3) hafıza (1) hakimiyet (1) halk kitlesi (1) Hazreti Mehdi (1) hikmet (1) hikmetli konuşma (1) hurafeler (1) Hüsnü Mübarek (1) Hz Adem (1) Hz Ali (1) Hz Cafer Sadık (1) Hz Davud (2) Hz isa (3) Hz mehdi (52) Hz mehdi dönemi (11) hz mehdi ve talebeleri (2) Hz Mehdi'nin alametleri (2) Hz Mehdi'nin özellikleri (5) Hz Musa (1) Hz Süleyman (1) Hz. Mehdi'nin çıkış alametleri (1) İbni Münavi (1) ihsan (1) ihtiyaç (1) ilim sahibi (2) ilim sahipleri (1) imam (1) İmam Cafer (1) İmam Cafer-i Sadık (4) İmam Muhammed Bakır (1) imam Rabbani (1) iman (1) İncil (1) insaniyet (1) İslam Alemi (1) İslam Alimleri (1) İslam birliği (1) İstanbul (1) işaretler (1) İttihad-i İslam (1) kalp (1) Kalu Bela (1) kan (2) kararlı olmak (1) kargaşa (1) Kastamonu Lahikası (1) kent (1) kerime (1) kervan eh-line (1) keskin dikkat (1) kılıç (2) kılıçlı saldırı (1) kıyamet alameti (2) Konstantiye (1) Kuran ahlakı (1) Kuran Ayetleri (1) Kuran mucizeleri (1) Kuran'da sayılar (1) Kureyş (1) kuşku (1) Kutb-u Azam (1) kutsal kitaplar (1) kutsal kitaplarda Hz Mehdi (1) kuyruklu yıldız (1) maddenin gerçeği (1) mağlup olmak (1) Mahmut Sami Ramazanoğlu (1) marifet (1) Mehdi (2) Mehdi ile ilgili hadisler (19) Mehdi kim (1) Mehdi'nin çıkışı (1) Mehdi'nin geliş tarihi (1) Mehdi'yi beklemek (1) Mehdilik (1) Mehdilik iddiaları (1) melekler (1) mercimek (1) Mısır (2) mucize (1) Müceddid (1) müjdelemek (1) Müminler (1) Mürşit (1) Müslim (1) müslüman (2) namaz (1) Nefsperestlik (1) Nimetullah Hoca (1) olgunlaşmak (1) Ömer (ra) (1) önderlik (1) Peygamber Efendimiz (4) rakam mucizesi (1) Resulullah (s.a.v) (1) Risale-i Nur (1) rivayet (1) sabır (1) Sadakat (1) saf bağlamak (1) Said Nursi (1) saldırı (1) sanat gücü (1) satır (1) sayı mucizesi (1) sevgi (1) sevgisizlik (1) silah (1) söz almak (1) Süfyan (1) şaşkınlık (1) şefkat (1) şehir (1) Şeyh Ali Haydar (1) Şeyh Nazım Adil El Hakkani (1) Taha Suresi (1) takvim (1) talebeler (1) tayin etmek (1) tefekkür etmek (1) tefsir etmek (1) televizyon (1) terk edilmek (1) teveccüh (1) tevhid (1) tevil etmek (1) ticaret (1) Türk birliği (1) Türk Devletleri (1) Türk İslam Birliği (2) umut kesmek (1) ümitsizlik (1) Üstad (1) üstünlük (1) vazife (1) vehbi ilim sahibi (1) yağma (1) Yeni Ahit (1) yumurta (1) zerr alemi (1) zina (1) zuhur (8)